Teknoloji
Moderator
Elektrikli araçlar, çevre dostu olmaları ve fosil yakıtlara bağımlılığı azaltmaları nedeniyle büyük önem taşıyor. Bu araçlar, karbon salınımını azaltarak hava kirliliğiyle mücadeleye katkıda bulunuyor. Aynı zamanda enerji verimliliği sağlayarak sürdürülebilir bir gelecek için önemli bir adım atıyor.
Türkiye'de de elektrikli araçlar hızla yaygınlaşıyor. Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği'nin (ODMD) raporuna göre, 2024 yılının ilk beş ayında Türkiye'de satılan otomobillerin yüzde 8,3’ü elektrikliydi. Bu dönemde toplam 375 bin 97 otomobil satıldı. Bunların 31 bin 70'i elektrikli araçlardan oluştu. Elektrikli araçların pazardaki bu hızlı yükselişi, gelecekte daha da yaygınlaşacağının bir göstergesi olarak kabul ediliyor.
Elektrikli araç pazarında motor gücüne göre yapılan değerlendirmede, 160 kW altındaki elektrikli otomobil satışlarının yüzde 282,6 artarak yüzde 7,4 pay aldığı görülüyor. 160 kW üstü elektrikli otomobil satışları ise yüzde 4,2 artarak yüzde 0,9 pay aldı.
Elbette bu artışın arkasında, EPDK'den lisans alan şarj ağı işletmecilerinin yaptığı yatırımların etkisi büyük. 2023'ün başında Türkiye genelinde sadece 3 bin 081 şarj noktası bulunurken, 2024’ün nisan ayında bu sayı 11 bin 412 yavaş şarj (AC) ve 5 bin 821 hızlı şarj (DC) noktası olmak üzere toplamda 17 bin 233'e ulaştı.
Bu durum, Türkiye'nin soket başına düşen elektrikli araç sayısı bakımından Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında oldukça olumlu bir konumda olduğunu gösteriyor. Ortalama olarak Avrupa'da soket başına düşen elektrikli araç sayısı 13,75 iken, Türkiye'de bu oran daha yüksek bir seviyede bulunuyor.
Bir taraftan elektrikli araçların yaygınlaşmasında şarj altyapısının geliştirilmesi de büyük rol oynuyor. 2023 sonunda Türkiye genelinde şarj istasyonu sayısı 12 binin üzerine çıktı. Yani artık her 9 elektrikli araca bir şarj istasyonu düşüyor. Bu altyapı gelişmeleri, elektrikli araç kullanımını daha pratik ve erişilebilir hale getiriyor.
Türkiye'de elektrikli araç pazarı hızla büyümekte ve bu büyüme, çevresel sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği açısından büyük önem taşıyor. Elektrikli araçların artan popülaritesi, hem çevre dostu bir yaşam tarzını benimsemek isteyen bireyler hem de yenilikçi teknolojilere yatırım yapan otomotiv sektörü için olumlu bir gelişme olarak nitelendiriliyor.
Türkiye'de de elektrikli araçlar hızla yaygınlaşıyor. Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği'nin (ODMD) raporuna göre, 2024 yılının ilk beş ayında Türkiye'de satılan otomobillerin yüzde 8,3’ü elektrikliydi. Bu dönemde toplam 375 bin 97 otomobil satıldı. Bunların 31 bin 70'i elektrikli araçlardan oluştu. Elektrikli araçların pazardaki bu hızlı yükselişi, gelecekte daha da yaygınlaşacağının bir göstergesi olarak kabul ediliyor.
Elektrikli araç pazarında motor gücüne göre yapılan değerlendirmede, 160 kW altındaki elektrikli otomobil satışlarının yüzde 282,6 artarak yüzde 7,4 pay aldığı görülüyor. 160 kW üstü elektrikli otomobil satışları ise yüzde 4,2 artarak yüzde 0,9 pay aldı.
9 elektrikli araca 1 şarj istasyonu
Elbette bu artışın arkasında, EPDK'den lisans alan şarj ağı işletmecilerinin yaptığı yatırımların etkisi büyük. 2023'ün başında Türkiye genelinde sadece 3 bin 081 şarj noktası bulunurken, 2024’ün nisan ayında bu sayı 11 bin 412 yavaş şarj (AC) ve 5 bin 821 hızlı şarj (DC) noktası olmak üzere toplamda 17 bin 233'e ulaştı.
Bu durum, Türkiye'nin soket başına düşen elektrikli araç sayısı bakımından Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında oldukça olumlu bir konumda olduğunu gösteriyor. Ortalama olarak Avrupa'da soket başına düşen elektrikli araç sayısı 13,75 iken, Türkiye'de bu oran daha yüksek bir seviyede bulunuyor.
Bir taraftan elektrikli araçların yaygınlaşmasında şarj altyapısının geliştirilmesi de büyük rol oynuyor. 2023 sonunda Türkiye genelinde şarj istasyonu sayısı 12 binin üzerine çıktı. Yani artık her 9 elektrikli araca bir şarj istasyonu düşüyor. Bu altyapı gelişmeleri, elektrikli araç kullanımını daha pratik ve erişilebilir hale getiriyor.
Türkiye'de elektrikli araç pazarı hızla büyümekte ve bu büyüme, çevresel sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği açısından büyük önem taşıyor. Elektrikli araçların artan popülaritesi, hem çevre dostu bir yaşam tarzını benimsemek isteyen bireyler hem de yenilikçi teknolojilere yatırım yapan otomotiv sektörü için olumlu bir gelişme olarak nitelendiriliyor.