Haberler
Moderator
Ala, NSosyal'deki hesabından yaptığı paylaşımda, küresel ölçekte derinleşen iklim risklerinin, siyasal kutuplaşmaların ve ekonomik kırılganlıkların gölgesinde elde edilen bu ev sahipliğinin, Türkiye'nin "hiçbir ülkenin geride bırakılmadığı, daha adil ve kapsayıcı bir diplomasi" vizyonunu uluslararası toplumun merkezine yerleştirme kapasitesinin somut bir göstergesi olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son yıllarda yürüttüğü yoğun diplomatik temasların, sürdürülebilir kalkınmanın bütüncül niteliğini hesaba katan uzun vadeli bir paradigmanın yansıması niteliğinde olduğunu belirten Ala, şunları kaydetti:
İlginizi Çekebilir
"Türkiye'nin farklı jeopolitik eksenler arasında köprü kuran özgün konumunu stratejik bir avantaja dönüştüren bu diplomatik çabalar, küresel iklim yönetişimini dar bir müzakere alanı olmanın ötesine taşıyarak, adalet, ortak sorumluluk ve dayanışma kavramlarını yeniden tanımlama imkanı yaratmıştır. Bu yönüyle Türkiye, ev sahipliğini üstlendiği COP'u teknik bir çevre zirvesi olmanın ötesine taşıyarak kolektif dönüşüm arzusunun kesiştiği küresel bir platforma dönüştürme potansiyeline sahiptir."
"KÜRESEL SİSTEMİN GELECEĞİNE YÖNELİK DÖNÜM NOKTASI"
Ala, Türkiye'nin farklı coğrafyalardaki diplomatik çabalarıyla iklim değişikliğinin çok yönlü ele alınması konusunda farkındalığı güçlendirdiğinin altını çizerek, şunları ifade etti:
"Bu çabalar, Türkiye'nin iklim politikalarının hem gelişmiş ülkeler hem de gelişmekte olan ülkeler nezdinde geniş bir meşruiyet alanı inşa etmesine olanak sağlamış, böylece COP'un Türkiye'de toplanması, küresel iklim müzakerelerinde yeni bir denge arayışının da kurumsal zemine kavuşmasına katkı sunmuştur. Sonuç itibarıyla Türkiye'nin ev sahipliğini üstlendiği COP zirvesi, uluslararası toplumun iklim değişikliğine ilişkin karar alma süreçlerinde niteliksel bir sıçrama yaratma potansiyeli taşımakta, bu başarının ardında ise Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kararlılıkla sürdürülen, çok boyutlu, vizyoner ve kapsayıcı diplomasi anlayışı bulunmaktadır. Bu süreç, küresel sistemin geleceğine yönelik bir dönüm noktasının habercisi niteliğindedir."
Doğu Akdeniz 2025 Davet Tatbikatı basın brifingi yapıldı