Dünyadan Haberler
Moderator

ABD Başkanı Donald Trump, Yemen’deki İran destekli Husilere ilişkin sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. Trump, "Husiler son 2 haftadır devam eden saldırılar sonucunda yok edildi. Savaşçılarının ve liderlerinin çoğu artık bizimle değil. Onları her gün ve her gece daha da sert bir şekilde vuruyoruz" dedi.
Husilerin deniz taşımacılığını ve bölgeyi tehdit eden kabiliyetlerini hızla imha ettiklerini belirten Trump, "Saldırılarımız, seyrüsefer özgürlüğü için bir tehdit olmaktan çıkana kadar devam edecek. Husiler için seçim açıktır: ABD gemilerine ateş etmeyi bırakın, biz de size ateş etmeyi bırakalım. Aksi takdirde daha yeni başladık. Hem Husiler hem de İran'daki sponsorları için gerçek acıyı tatmadılar" ifadelerini kullandı.
ABD YEMEN'İN KUZEYİNDEKİ SADA KENTİNE HAVA SALDIRILARI DÜZENLEDİ
Yemen’deki İran destekli Husiler, ABD’nin, ülkenin kuzeyindeki Sada kentinin doğu ve güney bölgelerine yönelik bir dizi hava saldırısı gerçekleştirdiğini duyurdu.
Husilere ait El-Mesira televizyonunun haberinde, ABD’nin Sada kentinin doğu ve güneyinde farklı bölgeleri hedef alan hava saldırıları düzenlediği belirtildi.
Haberde, Marib vilayeti üzerinde "düşmanca görevler gerçekleştirdiği" iddia edilen ABD’ye ait MQ-9 Reaper tipi insansız hava aracının düşürüldüğü de kaydedildi.
YEMEN'E HAVA SALDIRILARI
Husiler, 7 Mart'ta yaptıkları açıklamada, İsrail'e Gazze'ye yardımların girişine izin vermesi için 4 gün süre tanıdıklarını, aksi takdirde İsrail'e karşı deniz operasyonlarını yeniden başlatacaklarını duyurmuştu.
ABD Başkanı Donald Trump ise Truth Social platformundan 15 Mart'ta yaptığı açıklamada, orduya Yemen'deki Husilere karşı "büyük bir saldırı" başlatma talimatı verdiğini açıklamıştı.
Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi de ABD'ye ait uçak ve savaş gemilerinin Husilerin hedefi olacağını belirterek, saldırılarını sürdürdüğü sürece deniz seferlerindeki engellemelerin Washington'ı da kapsayacağını söylemişti.
Husiler, ABD ile İngiltere'nin, aralarında başkent Sana'nın da yer aldığı bazı kentlere düzenlediği hava saldırılarında 79 kişinin öldüğünü, 107 kişinin yaralandığını bildirmişti.
Bilim dünyasında çığır açacak gelişme! Bir kadının üzerinde ilk kez denendi
İRAN'DAN NÜKLEER AÇIKLAMASI
İran lideri Ayetullah Ali Hamaney'in danışmanı ve eski Meclis Başkanı Ali Laricani, ülkesinin nükleer silah üretmediğini ancak ABD'nin İran'a herhangi bir saldırısı halinde halkın baskısıyla nükleer silah üretmek zorunda kalacaklarını söyledi.
Laricani, devlet televizyonunda katıldığı bir programda değerlendirmelerde bulundu. ABD'nin ülkesine yönelik tehditlerine değinen Laricani, İran'ın nükleer silah üretme kapasitesine sahip olduğunu ancak Hamaney'in kitle imha silahlarıyla ilgili fetvası doğrultusunda nükleer silah üretmeye yönelmediklerini anlattı.
İlginizi Çekebilir
ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard'ın kısa süre önce yaptığı ve İran'ın nükleer silah üretmediğine dair istihbaratların geçerli olduğunu belirttiği konuşmasına işaret eden Laricani, "Hem fetvamızın olduğunu hem Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın denetimleri altında faaliyet yürüttüğümüzü hem de silaha yönelmediğimizi söylüyoruz ancak bir hata yaparsanız İran'ı bu yöne mecbur edeceksiniz." dedi.
ABD'ye hitap eden Laricani, "İran bunu yapmak istemiyor ancak siz baskı yaparsanız halk ülkenin güvenliği için bunu (nükleer silah) yapmamız için baskı oluşturacaktır. Söylediğimiz gibi Ajans, sonsuza kadar bu denetimlerini sürdürebilir bununla ilgili sorunumuz yok fakat kendiniz veya İsrail tarafından bombalama yoluna giderseniz İran'ı başka türlü kararlar almaya mecbur etmiş olursunuz. Bu da sizin çıkarına olmaz. O yüzden tutumunuzu değiştirin." ifadelerini kullandı.
İRAN SERT TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'ı bombalama tehdidinde bulunmasına tepki göstermişti.
Bekayi, X sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında, "Bir devlet başkanının İran'a karşı açıkça bombalama tehdidi, uluslararası barış ve güvenliğin özüne yönelik şok edici bir aşağılamadır." ifadelerini kullanmıştı.
Trump'ın tehdidinin Birleşmiş Milletler (BM) Sözleşmesi ile Uluslararası Atom Enerji Ajansı'nın (UAEA) güvencelerine aykırı olduğunu ifade eden Bekayi, "Şiddet şiddeti, barış da barışı getirir. ABD, sonuçları ve etkilerini kabul ederek kendi yolunu seçebilir." değerlendirmesinde bulunmuştu.
Trump'ın 'Putin'e kızgınım' çıkışına Rusya'dan yanıt
TRUMP'IN İRAN'A MÜZAKERE ÇAĞRISI VE TEHDİTLERİ
ABD Başkanı Trump, 7 Mart'ta İran lideri Ayetullah Ali Hamaney'e hem tehdit hem de müzakere çağrısında bulunan bir mektup yazdığını duyurmuştu.
Hamaney de ABD'nin müzakere talebiyle sorunları çözmek değil, kendi taleplerini dayatmak ve tahakküm kurmak istediğini belirterek, İran'ın bunu kabul etmeyeceğini söylemişti. Mektup günler sonra Birleşik Arap Emirlikleri tarafından İran'a teslim edilmiş ve İran da 27 Mart'ta Umman üzerinden mektuba cevabını ilettiğini açıklamıştı.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, Trump'ın tehditlerini sürdürdüğü müddetçe ABD ile doğrudan görüşme yapmayacaklarını açıklamış ve aracılar üzerinden dolaylı görüşmelere hazır olduklarını söylemişti. Erakçi, müzakereleri de Trump'ın talep ettiğinin aksine yalnızca nükleer konuda yapacaklarını ve ülkesinin savunma kapasitesi konusunun müzakereye kapalı olduğunu belirtmişti.
Trump, dün ülke medyasına yaptığı açıklamada, ABD ile anlaşmaya varmaması halinde İran'ı "daha önce hiç görmedikleri şekilde bombalayacakları" tehdidini savurmuştu. İran lideri Hamaney de Trump'ın saldırı tehditlerini hayata geçirmesine ihtimal vermediklerini ancak herhangi bir saldırıya güçlü karşılık vereceklerini söylemişti.
Yer: Şanlıurfa! 2 kardeşe sokak ortasında kanlı pusu
KARŞILIKLI TARİFE AÇIKLAMASI
Beyaz Saray'da basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Leavitt, Başkan Trump'ın "gururla" adlandırdığı gibi çarşamba gününün ABD'de "kurtuluş günü" olacağını söyledi.
Kabine üyelerinin Beyaz Saray'da düzenlenecek ve karşılıklı tarifelerin açıklanacağı toplantıya katılacağını belirten Leavitt, "Başkan, ülkemizi onlarca yıldır soyan haksız ticaret uygulamalarını tersine çevirecek bir tarife planını açıklayacak. Bunu Amerikan işçisinin çıkarını korumak için yapıyor." dedi.
Leavitt, Avrupa Birliği'nin (AB) ABD süt ürünlerine yüzde 50, Japonya'nın ABD pirincine yüzde 700, Hindistan'ın ABD tarım ürünlerine yüzde 100 ve Kanada'nın ABD tereyağı ile peynirine neredeyse yüzde 300 gümrük vergisi uyguladığına işaret ederek, "Bu durum, Amerikan ürünlerinin bu pazarlara ithal edilmesini neredeyse imkansız hale getiriyor ve son yıllarda birçok Amerikalının işini kaybetmesine neden oldu." diye konuştu.
"ŞU ANDA HERHANGİ BİR MUAFİYET YOK"
Artık "mütekabiliyet zamanı" olduğunu vurgulayan Leavitt, açıklanacak karşılıklı tarifelerin ABD halkına adil davranılmasını sağlayacağını ifade etti. Leavitt, çarşamba günü asıl hedefin ülke bazlı tarifeler olduğunu, Başkan Trump'ın sektör bazlı tarifleri de hayata geçirmekte kararlı olduğunu aktardı.
Çiftçiler için bu tarifelerde muafiyet sağlanmasının değerlendirilip değerlendirilmediği sorusuna Leavitt, "Şu anda herhangi bir muafiyet yok." yanıtını verdi.
Leavitt, "Amerikan halkına adaletsiz davranan her ülkenin karşılığında çarşamba günü bir tarife almayı beklemesi gerektiğini düşünüyorum." dedi.