Haberler
Moderator
MEHTAP GÖKDEMİR - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, hükümetin fiilen HTŞ’yi terör örgütü listesinden çıkardığını belirterek “Türkiye Cumhuriyeti kurumları ve kurallarıyla var olduğuna göre BM’nin bu konuda adım atmasını da beklemek lazım. Çünkü kravat bağlatmakla veya belli kadroları ıslahla, HTŞ gibi heterojen bir yapının tamamında değişim olmayabilir” dedi. Özel, “Resmi politikadaki Kürtler ile YPG farkını nasıl okuyorsunuz?” sorusuna, “Ben Kürtlerle terör örgütlerinin ayrı değerlendirilmesi gerektiğini Türkiye içinde de Türkiye dışında da söylüyorum. Kürtlerin demokratik temsilinin Suriye’de de son derece önemli olduğunu söylüyorum. Suriye’nin iç barışına da Türkiye’nin de iç barışına katkı sağlayacak söylemlerde bulunuyorum. Bu konuda tenakuz ve çelişki halinde olan, eski pozisyonları ile yeni pozisyonları taban tabana zıt olan AKP ve MHP’dir” yanıtını verdi.
Asgari ücretin sefalet ücreti olduğunu söyleyen CHP Genel Başkanı, 2025’in geçim yılı olmayacağı için seçim yılı olacağını söyledi. Özel “2025 yılı bizim için artık seçim yılıdır. TBMM ya da salonlar iktidara yetiyor olabilir ama bu salonlar bize dar geliyor. Bundan sonra biz sokaklarda meydanlarda olacağız. Oturdukları koltukları da bulunduklarısalonları da AKP’ye dar edeceğiz” dedi.
CHP Genel Başkanı Özel, Milliyet’in soruları üzerine özetle şunları söyledi:
HÜKÜMET POZİSYONUNU DOĞRU TAYİN ETMELİ: (Resmi politikadaki Kürtler ile YPG farkını nasıl okuyorsunuz?) Kürtler ile YPG’nin farklı olmasını ya da başka tarifleri yapmak için ilk önce bu hükümetin kendi pozisyonunu doğru tayin etmesi gerekir. Ben o konuda kendi içlerinde ciddi bir karmaşa olduğunu düşünüyorum. Amerika’yla kurdukları ilişki, YPG’nin kamplarına Amerikalı komutanların gitmesi, arkadan bunlarla gelip görüşülmesi... Bütün bunlar kafa karışıklığı yaratıyor. O yüzden bu konuda bence iktidara yeterince soru sorulmuyor. Biz hiçbir terör örgütüyle hiçbir etnik grubu birbirine denk tutmadık. Türkiye’de de aynı görüyoruz.
KÜRTLERİN DEMOKRATİK TEMSİLİ SURİYE’DE DE ÖNEMLİ: Türkiye’de biz “Kürt sorunu vardır ve demokratik yollardan çözmeliyiz” derken Devlet Bahçeli’nin “Abdullah Öcalan gelmelidir, DEM kürsüsünde konuşmalıdır ve Kürt sorunu bitmelidir” demesi 6.5 milyon DEM’e oy veren Kürtlerin iradesiyle Abdullah Öcalan’ın söylemlerini aynı perspektifte gördüğünü gösteriyor. Ben Kürtlerle terör örgütlerinin ayrı değerlendirilmesi gerektiğini, Türkiye içinde de Türkiye dışında da söylüyorum. Kürtlerin demokratik temsilinin Suriye’de de son derece önemli olduğunu söylüyorum. Suriye’nin iç barışına da Türkiye’nin de iç barışına katkı sağlayacak söylemlerde bulunuyorum. Bu konuda tenakuz ve çelişki halinde olan, önceki söylemleriyle yeni söylemleri, eski pozisyonları ile yeni pozisyonları taban tabana zıt olan AKP ve MHP’dir.
İlginizi Çekebilir
Asgari ücrete tepki
SESSİZ KALMAYACAĞIZ: (Asgariücret konusunda yol haritası) Rakam bir kere sefalet ücreti. Biz 30 bin lirayı belirlerken bile utana sıkıla belirledik. Asgari ücretlinin enflasyonu yüzde 78. Ama birileri hiç utanmadan 22 bin lira yaptı. Gerçekten hayal kırıklığı insanlar için. Yüzde 30 vermek senin cebinden bu sene yüzde 20’yi alacağım, geçen ocak ayına göre yüzde 20 daha düşük satın alma gücüyle başlayacaksın demek. Buna sessiz kalmayacağız. Cumartesi Ankara’da STK’ların Tandoğan Meydanı’nda yapacağı toplantıya üyelerimizi davet etmeyi kararlaştırdık. Ben de katılacağım. Bir de konuşma yapacağım.
OSB’LERDE, İŞÇİ DURAKLARINDA OLACAĞIZ: Biz “30’un altında yokuz” dediğimiz için bugün (dün) Meclis’te yokuz. Grubu Genel Merkeze çektik. HAK-İş’e, TÜRK-İŞ’e ziyarette bulunacağım. DİSK ile Zoom toplantısı gerçekleştireceğiz. 100 milletvekilimiz, artık Meclis’te değil sokaklarda meydanlarda olacağımıza ilişkin irademizin ilk adımı olarak Ankara’da 10 farklı merkezde Ostim’de, mobilyacılar sitesinde ya da Ulus’ta, asgari ücretlilerle ücretin toplumda yarattığı infiali vatandaşlarımızla konuşmak üzere sahada olacaklar. Örgütlerimiz illerinde sendikaları, esnafı, işçileri ziyaret ederek, ağırlıklı olarak da organize sanayi bölgelerinde, işçi servislerinin işçileri bıraktığı ve aldığı duraklarda, küçükesnafın bulunduğu çarşılarda bu meseleyi çalışacaklar.
HTŞ SORUSUNA YANIT:BM’nin adım atması beklenmeli
TAMAMINDA DEĞİŞİM OLMAYABİLİR: (Türkiye BM’yi beklemeden HTŞ’yi terör örgütü listesinden çıkarırsa Türkiye’ye yansıması sizce nasıl olur, buna ne dersiniz?) Fiilen zaten Türkiye, HTŞ’yi terör örgütü listesinden çıkardı. MİT Başkanı gidip onun kullandığı arabaya biniyorsa veya Hakan Fidan görüşüyorsa çıkardı demektir. Türkiye Cumhuriyeti kurumları ve kurallarıyla var olduğuna göre BM’nin bu konuda adım atmasını da beklemek lazım. Çünkü kravat bağlatmakla veya belli kadroları ıslahla HTŞ gibi heterojen bir yapının tamamında değişim olmayabilir. Noel ağacına yapılan saldırı bir anda Suriye’de bir bölgede ciddi protestolara sebebiyet verdi. Sinir uçlarının çok yüzeye yakın olduğu bir yerden bahsediyoruz.
Temas kurmayı düşünmeyiz
Söylemleri olumlu buluyoruz: (HTŞ ile temas kurmayı düşünür müsünüz?) Yok, şu anda düşünmeyiz. Şu anda HTŞ’ye verilecek mesaj hızlı şekilde Suriye’yi temsil edecek bir yönetim yapısına katkı sunmasının dışında olmaz. Bu mesajları vermek için de hem bizim uluslararası kuruluşlarda söylediğimiz sözler hem de Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eden kişilerin bu söylediği sözlere yönelik yaptığımız yorumlar yeterlidir. Örneğin Suriye’nin toprak bütünlüğü, demokratik bir anayasa, herkesi temsil eden bir yönetim konusunda Türkiye’yi yöneten arkadaşların söylemlerini bu anlamda olumlu bulduğumuz söyledik. Bu da bence yeterlidir.
Büyük miting planları
2025 SEÇİM YILI OLACAK: 2025 yılını seçim yılı olarak planlıyoruz. MYK toplantımızda (dün) saymanımızın 2025 bütçesini iki alternatifli hazırlamasını istedik. Bir seçim olduğundaki bütçemiz, bir seçim olmadığındaki bütçemiz diye. CHP’nin bütçesi dahi seçim ihtimali gözetilerek hazırlanacak. 2025 yılına bir seçim çağrısı yapmıştık. Ama şimdi 2025 yılının geçim olmadığı için seçim yılı olduğunu düşünüyoruz. 2025’de önce işçi şehirlerinden başlayan, yedi bölgede ve çok sayıda ilde erken seçimi de davet eden, derhal seçime zorlayan, geçim sıkıntısını vurgulayan büyük mitingler, halk buluşmaları ya da halkla doğrudan temas eden açık hava etkinlikleri yapması beklenebilir. MYK’da ve PM’de (cuma günü) konuşup, 2025’in ilk PM’sinde de takvimlendirip, bir an önce sahaya çıkmayı düşünüyoruz.
SALONLAR BİZE DAR GELİYOR: İşçi şehirlerinden başlayarak bütün Türkiye’ye yayacağız. 2025 yılı bizim için artık seçim yılıdır. Son bir yılı zaten sahadan hiç kopmadan geçirdik. TBMM ya da salonlar iktidara yetiyor olabilir ama bu salonlar bize dar geliyor. Bundan sonra biz sokaklarda meydanlarda olacağız. Oturdukları koltukları da bulundukları salonları da AKP’ye dar edeceğiz. 2025 yılını onlara dar edeceğiz.
‘Az asfalt yapılabilirama az sosyal yardım yapılmayacak’
KENDİ GÜNDEMİMİZLE İLGİLENİRSEK OY KAYBEDİYORUZ: (CHP’li belediyeler hesaplarına konulan blokajla nasıl hizmet verecek?) Yerel yönetimden sorumlu genel başkan yardımcısına dedik ki CHP’li hiçbir belediye, bizim asgari ücret talebimizin, 30 bin TL’nin altında toplu iş sözleşmesine imza atmasın. CHP kendi belediyelerinde 30 bin TL’nin altına imza atmayacak. (Erdoğan’ın) Esas sindiremediği sonuç 31 Ekim (anket) sonuçları. 31 Ekim’de CHP’li belediyelerin memnuniyet oranı yüzde 58. “CHP’li belediyeler böyle giderse ben seçimi kaybediyorum” diyor. Arkadaşlara şunu söylüyoruz, belki biraz az asfalt yapılabilir, belki biraz az toplantı salonu ama biraz daha az sosyal yardım yapılmayacak. Kendi gündemimizle ilgilenirsek oy kaybediyoruz, sokakla ilgilenirsek oyumuz artıyor.
İMRALI ZİYARETİ YORUMU
‘Macunu tüpünden çıkaranlar düşünsün’
DİKKATLE TAKİP EDİYORUM: (Beklenen İmralı görüşmesi hâlâ olmadı, duyumunuz var mı?) Bu görüşmenin yapılması fikrine Adalet ve Kalkınma Partisi ile MHP’nin nasıl baktığı, aralarında bir açık olup olmadığı, Devlet Bahçeli’nin çağrısının AK Parti’de memnuniyet uyandırıp uyandırmadığı konusunda yeterince netlik yok. İttifak ortaklarının pozisyonu ortaya çıkmadan yorum yapmam doğru değil. Dikkatle Adalet Bakanı’nın her gün “yakında belirlenir” demesini ama bir türlü belirlenmemesini, MHP’nin ve AKP’nin içindeki farklı sesleri takip ediyorum. Bir yorum yapmayacağım. Çünkü bu diş macununu tüpünden ben çıkarmadım. Çıkaranlar düşünsün.