Telefonlarımız saatli bombaya dönüşür mü? 'ASELSAN'ın kıymeti anlaşıldı, üretirsek sorun yok'

Haberler

Moderator
66eacfdddf7286e2447206b1.jpg

Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr – Akıllı telefonunu cebinde taşıyanlar geçtiğimiz salı günü Hizbullah üyelerinin yaşadıkları üzerine aynı sorunun yanıtını aradılar. “Ya telefonumuz cebimizde patlarsa?” Çünkü Hizbullah üyesi 9 kişinin yaşamını yitirmesine sebep olan ‘çağrı cihazları', 3 bin kişiyi de yaraladı. ‘Güvenli iletişim' sağlamak için tercih edilen çağrı cihazları 2000'lerin başından beri Hizbullah tarafından kullanılıyor. İşte tam da bu amaçla Hizbullah'ın elinde bulunan 'Gold Apollo Rugged Pager AR924' tipi çağrı cihazları 2024'ün 17 Eylül günü aynı anda patlayarak, büyük bir güvenlik zafiyetini ortaya koydu. 17 Eylül akşamı Lübnan'da gerçekleşen çağrı cihazı saldırısına dün bir yenisi daha eklendi. Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde telsiz cihazları patlatıldı.‘Öldüren' çağrı cihazlarının ne olduğundan saldırların nasıl yapıldığına kadar tüm soruların yanıtını Siber Güvenlik Uzmanı Osman Demircan, ‘yerli üretim' ve ‘ASELSAN' detayıyla Milliyet.com.tr'ye açıkladı.

66eacfe1df7286e2447206b3.jpg


'SİNYALLE HEPSİNİN AYNI ANDA PATLATILMASI ÜTOPİK DEĞİL'

Takvimler 17 Eylül 2024'ü gösterdiğinde, 7 Ekim 2023'te İsrail ve Filistin arasında başlayan savaşın yıl dönümüne aydan kısa süre kalmıştı. Lübnan ve Suriye'deki Hizbullah üyelerinin çağrı cihazları da tam da bugün İsrail'in hedefindeydi. Yaklaşık 30 dakikalık kısa bir süre içinde, çağrı cihazlarının art arda patlamasıyla 9 kişi hayatını kaybetti. Çoğu Hizbullah üyesi 2 bin 800 kişi de bu cihazların yakınında ve hatta cebinde bulunuyor olması nedeniyle yaralandı. Hizbullah milletvekili Ali Ammar'ın oğlunun da hayatını kaybedenler arasında olduğu, İran'ın Lübnan Büyükelçisi Mucteba Amani'nin ise saldırıda bir gözünü kaybettiği öğrenildi. Hizbullah'tan üst düzey bir kaynaksa Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın çağrı cihazının patlamalarda zarar görmediğini ifade etti. Yani çağrı cihazlarının patlaması her kesimden insanı etkilemişti. Ertesi gün ise bu sefer İsrail'in hedefi telsiz cihazları oldu, Lübnan'dan yine patlama sesleri yükseldi.Siber Güvenlik Uzmanı Osman Demircan, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu sözleri söyledi:

“Bunlar çağrı cihazı ve tercih ediliyor olmasının nedeni, İsrail'in akıllı cihazları dinlenmesine karşı daha vasıfsız cihazlar kullanmak. Biz bunlara teknik olarak ‘aptal' cihazlar diyoruz. Eski teknolojiye sahip cihazların kullanılıyor olması çok mantıklı olabiliyor. Bunlar haberleşme için kullanılıyor, bizim bugün mesajlaşma uygulamalarıyla yaptığımızı bu cihazlar üzerinden yapıyorlar. Yalnızca 'text' yani yazılı mesajlar gidiyor. Bunun takip edilemeyeceği düşünülüyor, bu yüzden kullanılıyor. 1992-1994 tarihlerinde Türkiye'de de bu cihazlardan kullanılıyordu, özellikle hekimler ve devlet büyükleri tercih ediyordu. Burada yapılan en büyük hata, bu cihazların izlenemeyecek olması düşüncesi. Cihazların teknolojisinin çok eski olması, güvenlik zafiyetine çok açık olması demek. Yapısal olarak bunlar, UHF ve VHF radyo dalgalarını kullanabiliyor veya temel bir baz istasyonuyla da çalışabiliyor. Bu cihazların içine bir düzenek eklenirse, radyo yayınları manipüle edilerek cihazlara gönderilen sinyalle hepsinin aynı anda patlıyor olması da bu durumda hiç ütopik değil.”

Deve kuşu gibi iki parmakları var! Köye gelenler korkarak baksa da avantaja çevirdiler

66eacfe2df7286e2447206b5.jpg


Alıntı Metni

YA CEBİMİZDEKİ TELEFONLAR DA PATLARSA?

Lübnan'da yaşananlar gündeme ‘bomba' gibi düşünce uzmanlar bu durumun neden kaynaklandığı konusunda analiz ve açıklamalar yaptı. Çağrı cihazlarının patlamasına neden olabilecek pek çok ihtimal değerlendirilirken, bazıları akıllara 'Dünya üzerinde kullanılan 7.7 milyar telefon da patlar mı?' sorusunu da getirdi. Peki gerçekten gün içinde ceplerde, çantada, yatarken yastık altında ve hayatın her anında bulunan telefonlar da ‘bomba' gibi patlar mı?

Osman Demircan konuyu, “Bu saldırıyı farklı kılan hibrit bir saldırı olması yani donanımsal olarak zemin hazırlanıp yazılımsal ekleme yapılarak cihazların patlatılması. Bunun gibi bir şeyle daha önce hiç karşılaşılmadı. Bu cihazların içine bomba yerleştirilmesiyle ilgili farklı şeyle konuşuluyor. Pilin içine yerleştirilen bombanın, uzaktan tetiklenip cihazın ısınması sağlanarak patlatılmış olabileceği konuşuluyor. Bence bu düşük bir olasılık. Bu cihazların pil sistemlerine patlama düzeneğinden önceden eklenmiş ve doğru zamanda patlatmak için bekletiliyor olması mümkün. Burada tedarik zinciri önemli, üretici firma suçlu olmayabilir. Ürün üretilince fabrikadan çıkıyor, belirli ülkelerden yol kat ederek sahibine ulaşıyor. Bu aşamada en hızlı ve kolay değişiklik sağlanacak yer, cihazın pili. Yani bu cihazların pilleri değiştirilip patlamaya hazır hale getirilmiş olabilir” diye değerlendirdi. Hizbullah'a yakın kaynaklar el telsizleri ile çağrı cihazlarının 5 ay önce satın alındığını ifade etmişti.

Son dakika | Abi cinayet için mi çağrıldı? Narin soruşturmasında dikkat çeken Enes Güran detayı...

66eacfdadf7286e2447206af.jpg


HEDİYE GÖNDERİLEN TELEFON DAHA ÖNCE DE ÖLDÜRDÜ

Çağrı cihazlarının patlaması ve pek çok kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olayların ardından Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğdün CNN Türk ekranlarında, yaşananların bir ‘milat' olduğunu vurgulayarak saldırının perde arkasını anlattı. Başbuğ, "Yaşanan bir milattı. Bundan böyle bu ve benzer saldırılara karşı tedbirler alınacak. Mesaj, ses veya titreşimle ulaştırılıyor. İlk çıktıklarında, pantolon cebine ya da kemere takılıyordu. Bu cihazlar mesajın geldiği, yani mesajı alan cihazlar. Yeni mesaj yazma şansı yok. Böyle bir cihaz da çok kullanışlı olmadığından yerini cep telefonuna bırakmıştı. Ancak teknoloji ilerledikçe güvenlik zafiyeti ortaya çıkıyor. Telefonlar şu an en güvenilmez cihazlar. Hizbullah da bunu gördüğü için çağrı cihazını seçti” diye konuştu. Sözlerinin devamında ise cihazların tedarik sürecinden, benzer bir saldırının kurbanı olan Yahya Ayyaş'tan bahsetti.

Alıntı Metni

66eacfe4df7286e2447206ba.jpg


'KENDİNİZ ÜRETİRSENİZ HİÇBİR TEHLİKESİ YOK'

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, saldırıdan sonra yaptığı açıklamada Türkiye'de bu tür cihazların neredeyse hiç kullanılmadığına değinmişti. Ancak yaşananlardan 6 gün önce, Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Baş Teknoloji Sorumlusu Selçuk Bayraktar'ın yaptığı bir açıklamayla yeniden gündeme geldi. Bayraktar konuşmasında, “Yörünge transfer aracı inşa ediyoruz, küresel konumlama sistemini oluşturacak alçak yörünge uydu takımı fırlatıyoruz. Bu yıl ilk uydumuz fırlatılacaktı, fırlatma ertelendi. 2 uydu inşa ettik, 100 uydu olacak. Küresel konumlama sistemleri saatlerin, telefonların içine kadar giriyor. Kendi sistemimizin olması egemenliğimiz açısından çok önemli. Bunlar insansız hava araçlarından elde ettiğimiz gelirlerle yapıyoruz” ifadelerini kullanmıştı. Yani ülkeler için en güvenli sistem kendi ürettikleriydi. Osman Demircan da bu noktada ASELSAN'ın kıymetini vurgulayarak açıklamalarını şöyle sonlandırdı:

Alıntı Metni
Fenerbahçe'nin Galatasaray derbisinde güvencesi Mourinho
Tehlike her yerde! 'Akıllı' bombalarla yaşıyoruz
 
Geri
Üst