Yasam
Moderator
Adam Driver'ın başrolde yer aldığı "Ferrari" filminin cuma günü vizona girmesiyle birlikte Brock Yates'in 1991 tarihli biyografi kitabı da yeniden yayımlandı. Biyografide ünlü yarış sürücüsü ve yarış arabaları sahibinin karanlık ve acımasız yüzü yeniden gündeme geldi. Buna göre, ölen sürücülerini düşünmeyecek kadar zorba olduğu söylenen Ferarri, evlilik dışı ilişkilerinde de sınır tanımıyordu.
Michael Mann'in cuma günü vizyona giren "Ferrari" filminde Adam Driver, eski yarış arabası sürücüsü ve dünyanın en tanınmış otomobil şirketlerinden birinin kurucusu Enzo Ferrari rolünü üstleniyor. Filmin başrollerinde ayrıca Penélope Cruz, Shailene Woodley ve Patrick Dempsey yer alıyor. Gazeteci Brock Yates'in 1991 tarihli biyografisi "Enzo Ferrari: The Man and the Machine"e dayanan film, kişisel ve mesleki trajedilerle karşı karşıya kalan kurucunun hayatındaki çalkantılı bir döneme odaklanıyor. Adam Driver'ın canlandırdığı Ferrari karakterinin arkasındaki gerçek hikaye, filmle birlikte bir kez daha gündeme geldi. Kitap da filmle birlikte yeniden yayımlandı.
Kitaba göre 1898'de dünyaya gelen Enzo Ferrari, 1916'da hem babasını hem de ağabeyini grip hastalığından kaybedince trajediyle çok küçük yaşlarda tanışmış oluyor. 1919'da başladığı yarış sürücülüğünden 1931'de emekli oluyor, 1939'da kendi adıyla yarış arabası markasını çıkarıyor. Ferrari filmi, Enzo'nun hayatında özellikle zor bir yıl olan 1957'de geçiyor. Sürücüleri yarış pistinde Ferrari araçlarıyla başarı elde etse de ekip birçok trajediyle de karşılaşıyor. 1955'te sürücü Alberto Ascari, Ferrari arabayı kullanırken ölüyor. Üç sürücü Eugenio Castellotti, Luigi Musso ve Peter Collins de 1957 ile 1958 yılları arasında Ferrari Formula 1 arabalarını kullanırken hayatını kaybediyor.
Ferrari sürücüsü Alfonso de Portago, 1957'de Mille Miglia'da yarışırken lastiğinin patlaması sonucu ölümcül bir kaza geçiriyor ve araba bir telefon direğine çarparak havaya uçuyor. Arabanın seyircilerin arasına düşmesi sonucu sürücü Edmund Nelson ile birlikte en az dokuz kişi hayatını kaybediyor. Ferrari'nin hayatını anlatan biyografi kitabı, Enzo Ferrari’nin hayatının ve kişiliğinin karanlık yönlerine ışık tutuyor. Kitapta, altı sürücüsü 1955 - 1965 yılları arasında yarışlarda ölen Ferrari'nin bu kayıpları umursamadığından söz ediliyor.
Ferrari sürücülerinden Amerikalı Phil Hill, daha sonra patronu için “Aslında otomobilleri bizden daha çok önemsiyor” demişti. 1961’de Formula 1’in “en karanlık günü” yaşandı. İtalya Grand Prix’sinde Alman sürücü Wolfgang von Trips, çitlere çarparak 15 seyirciyle birlikte öldü. Yazar Yates, Enzo Ferrari’nin Von Trips’in ölümünü de “çok az önemsediğini” yazdı. Kitaba göre 1988’de ölen Enzo Ferrari, sadece otomobillere değil, cinselliğe de takıntılıydı. Film, Enzo'nun, Penélope Cruz'un canlandırdığı eşi Laura Ferrari ile çalkantılı evliliğinin yanı sıra, Shailene Woodley'nin canlandırdığı Lina Lardi ile olan romantik ilişkisini de detaylandırıyor.
Enzo, 1923'te Laura Garello ile evlendi ve çiftin oğlu Alfredo "Dino" Ferrari, 1932'de doğdu. Dino, babasının arabalara olan ilgisinin benzerine sahipti, ancak kendisine kas distrofisi teşhisi konulunca 24 yaşında hayatını kaybetti. Ferrari imparatorluğunun varisi olan Dino'nun ölümü, Enzo'nun hayatında yıkıcı bir an oldu. Kitaba göre Ferrari, oğlunun ölümünün ardından kendini insanlardan soyutladı. Enzo ve Laura'nın ilişkisi Dino'nun ölümünün ardından daha da kötüleşti, Enzo'nun evlilik dışı ilişkileri de evliliğe zarar verdi. İtalya'da boşanma 1970 yılına kadar yasa dışıydı. Enzo ve sevgilisi Lina Lardi, yıllarca ilişkilerini sürdürdü. The Guardian'ın haberine göre, İtalya'da yasa değişse bile Enzo, 1978'deki ölümüne kadar karısı Laura ile evli kaldı. Sevgilisi Lina Lardi’den doğan oğlu Piero Ferrari daha sonra şirketin yönetimine geçti.
Ünlü patron o kadar sınır tanımıyordu ki Ferrari için yarışırken ölen sürücü Luigi Musso’nun eşi, aktris Fiamma Bresch’yle bile ilişki yaşamıştı. Kitaba göre Ferrari, konukların önünde gaz çıkaracak kadar kaba, ölen sürücülerini düşünmeyecek kadar da zorbaydı. Hatta Ferrari, kendisinden nefret ettiği için nehirde intihara kalkışan eşi için çalışanlarına “Bir daha atlarsa orada bırakın” bile demişti.