Dünyadan Haberler
Moderator
İtalya merkezli Scenari Economi, ABD Başkanı Trump’ın masa altındaki hamlelerine ışık tutan çarpıcı bir analiz yayımladı.
‘Rotaları kontrol eden, dünyayı kontrol eder’ ifadelerinin kaleme alındığı haberde, AB’nin bürokratik düzenlemeler içinde kıvrandığı ve önümüzdeki on yıla damga vuracak yeni ve şaşırtıcı lojistik ve ekonomik eksenlerin dışında kalacağı vurgulandı. Fakat Türkiye, jeopolitik konumu ve doğal kaynak bolluğu gibi avantajlar nedeniyle, denklemlerin dışına itilemiyor.
Değerlendirmeye göre ABD, Çin’e olan stratejik bağımlılığını azaltmak amacıyla Rusya ile enerji ve nadir toprak elementleri alanında yeni bir denge arayışına girmiş durumda. Söz konusu arayışın merkezinde ise Türkiye ve Avrupa Birliği’ni devre dışı bırakabilecek alternatif bir lojistik hattın oluşturulması yer aldı.
Haberde, uzun süredir yalnızca bir ulaşım ağı olarak görülen Trans-Sibirya Demiryolu’nun, yeniden küresel jeopolitiğin ana araçlarından biri haline gelebileceği vurgulandı. Senaryoya göre Orta Asya’daki stratejik kaynaklar, Rusya üzerinden Pasifik kıyılarına, oradan da doğrudan Kaliforniya’daki teknoloji merkezlerine taşınabilir. Böylece Çin’in nadir toprak elementleri üzerindeki küresel hakimiyetinin kırılacak.
'ABD'NİN TÜRKİYE'YE BAĞIMLILIĞI ARTABİLİR' SENERYOSU
Analizde, Hazar Denizi’nden başlayıp Azerbaycan ve Türkiye üzerinden Batı’ya uzanan Orta Koridorun, ABD açısından stratejik bir konfor değil, ciddi bir bağımlılık riski doğurduğu ifade edildi. Güzargahın tam kapasiteyle işlemesi halinde Washington’un Ankara’ya olan ihtiyacının, başka bir değişle 'bağımlılığının' artacağı, bunun da Türkiye’nin jeopolitik pazarlık gücünü yukarı taşıyacağı değerlendirmesi yapıldı.
Türkiye’nin dijital elçileri
TÜRKİYE'NİN MASADAN KALKMASI İMKANSIZ
İtalyan gazetesinin haberine göre ABD, Çin’e olan üretim ve hammadde bağımlılığını azaltmaya çalışırken, bu kez Türkiye merkezli yeni bir lojistik bağımlılığın altına girmek istemiyor.
Bu nedenle Orta Koridor, Washington’un gözünde çözümden çok yeni bir sorun alanı olarak görülüyor.
TÜRKİYE DENKLEM DIŞINA İTİLEBİLİR Mİ?
Avrupa basınında tartışılan ABD–Rusya eksenli bu senaryo, Türkiye’nin küresel lojistik haritanın dışına itilip itilemeyeceği sorusunu yeniden gündeme taşıdı. Ancak uzmanlara göre sahadaki jeopolitik ve ekonomik gerçekler, bu ihtimalin zayıf olduğuna işaret etti.
Haberde, "Türkiye; Orta Asya, Kafkasya, Karadeniz ve Doğu Akdeniz’i birbirine bağlayan benzersiz konumuyla sadece bir geçiş noktası değil, aynı zamanda lojistik zincirin kilit düğümlerinden biri" ifadelerine de yer verildi.
694 MİLYON TONLUK NADİR TOPRAK ELEMENTLERİ
Uzmanlara göre enerji ve lojistik tartışmalarının arka planında asıl belirleyici unsur nadir toprak elementleri olarak öne çıktı. Savunma sanayii, elektrikli araçlar, batarya teknolojileri ve yenilenebilir enerji sistemleri için vazgeçilmez olan bu kaynaklar, küresel güç rekabetinin ana eksenlerinden biri haline gelmiş durumda.
Türkiye, yaklaşık 694 milyon tonluk rezerv büyüklüğüyle, Çin’in ardından dünyanın en büyük nadir toprak elementi rezervlerine sahip ülkeler arasında gösteriliyor. Analistlere göre bu potansiyel, Ankara’yı yalnızca bir geçiş ülkesi olmaktan çıkararak, doğrudan stratejik kaynak sahibi bir aktör konumuna taşıdı.
ABD'de Brown Üniversitesi'nde silahlı saldırı! Trump'tan açıklama: Ölü ve yaralılar var
Son dakika... Meteoroloji yeni hava durumu raporu: 21 il için kar uyarısı geldi