Haberler
Moderator
İstanbul Havalimanı’ndan aldığı İngiliz boksör tarafından saldırıya uğrayan taksi şoförü Kadir Biçer'in davasının görülmesine başlandı. Uzuv kaybı yaşadığını söyleyen Biçer, "Geceleri bağırarak uyanıyorum" dedi.
İstanbul Eyüpsultan'da taksi şoförü Kadir Biçer’in (56) aracına aldığı, boksör olduğu belirtilen müşteri tarafından darbedilerek ağır yaralanmasına ilişkin ilk duruşma görüldü.
Olay 25 Nisan’da Eyüpsultan Göktürk Mahallesi’nde meydana geldi. Taksi şoförü Kadir Biçer, İstanbul Havalimanı’ndan İngiliz boksör Ross Kitchen'i alarak Beyoğlu’na bırakmak üzere yola çıktı. İki taksi arka arkaya giderken, ön araçtaki şoför Kadir Biçer’i göremeyince geri döndü. Taksi şoförü, Biçer’i yerde darbedilmiş ve baygın halde buldu. Arkadaşı ağır yaralı Biçer'i hastaneye götürdü. Polis ekipleri, Biçer’in ücret konusunda anlaşamadığı müşteri Ross Kitchen tarafından darbedildiğini belirledi. Olay sonrası şüpheli Kitchen tutuklandı. Ross Kitchen hakkında "Canavarca hisle kemik kırığına sebebiyet verecek şekilde nitelikli kasten yaralama" ve "Nitelikli yağma" suçlarından toplam 13 yıldan 33 yıla kadar hapis cezası istendi.
İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Ross Kitchen ile müşteki Kadir Biçer ve taraf avukatları hazır bulundu.
"KAÇIRILDIĞIMI DÜŞÜNDÜM"
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık İngiliz Ross Kitchen, "Panik atak hastasıyım. Türkiye’ye gelmeden önce de kendimi kötü hissediyordum. Kaçırıldığımı düşündüm. Bu yüzden saldırdım. Amacım gasbetmek değildi" dedi.
"KAFAMI DEFALARCA TEKMELEDİ"
Taksici Kadir Biçer ise şunları söyledi:
"Ben İstanbul Havalimanı’nda çalışmaktayım. Bulunduğum havalimanına şoför alınırken adli sicil kayıtları ve raporlar alınır, bu şekilde şoför işe alınır. Olay günü sanık aracıma bindirildi. Sanığı bindiren kişi, sanığın 40 dolar vereceğini ve Taksim’e gideceğini söyledi. Ben de kabul etmeyerek 'Taksimetre ne yazarsa onu alırım' dedim. Bizim kuralımıza göre valizleri bagaja koyarız; müşterilerin yanına almalarına müsaade etmeyiz. Sanık yola devam ederken kendi kendine konuşup gülmeye başladı. Ben de kendisine nereli olduğunu sordum. Telefonumu aldım ancak birini aramadım, çeviri uygulamasını açtım. Sanık telefonumu fırlattı. Parmaklarını gözüme soktu, boynumu çevirdi. Bu sırada aracı kullanmaya devam ediyordum. Elimi ısırdı, elimden kanlar gelmeye başladı. Yüzümden de kan akıyordu, ben ter zannetmiştim. Cebimde 45 euro ve 60 bin lira para vardı. Paranın 3 bin lirası araçta vitesin yanında duruyordu; 5 bin lirası ise montumun cebindeydi. Sanık cebimi açıp cebimdeki parayı aldı. Ben de parayı alıp beni rahat bırakması için karşı koymadım. Aracı sağa yanaştırdım, aracı durdurdum ve arabaya yaslandım. Sanık kafama vurdu, yere düştüm. Kafamı defalarca tekmeledi. Parmaklarımı oynatamıyordum, sadece sesler duyuyordum. Ben aracın içindeyken sanığın montumun cebinden parayı aldığını anladım, cebimi çekiştiriyordu. Aracın direksiyon kısmına da zarar verdi. Sırt çantası vardı, boynuma dolayacaktı ancak dolayamadı. Suratımın bir kısmı hala hissiz, gözüm görmüyor, uzuv kaybı yaşadım. Geceleri bağırarak uyanıyorum. Şikayetçiyim" cümlelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme ayrıca, sanığın mağdurun zararını gidermesi için gelecek duruşmaya kadar süre tanıdı. Duruşma ertelendi.