Dünyadan Haberler
Moderator
İsrail, işgal altındaki Filistin topraklarında çalışan insani yardım kuruluşlarının uluslararası personeline vize vermeyi durdurdu. Bu durum Gazze'ye gıda ve diğer hayati malzemelerin ulaştırılması çabalarını sekteye uğratıyor.
İsrail, ablukaya aldığı Gazze'de çalışan yabancı insani yardım çalışanlarının vizelerini dondurma kararı aldı. Yardım grupları ittifakı, aralarında kuruluş başkanlarının da bulunduğu düzinelerce yabancı yardım çalışanının bölgeyi terk etmek zorunda kaldığı veya vize sürelerini aşarak çalışmaya devam edebilmek için sınır dışı edilme riskiyle karşı karşıya bulundukları konusunda uyardı. Batı'da faaliyet gösteren yardım gruplarını temsil eden Uluslararası Kalkınma Ajansları Birliği (AIDA) direktörü Faris Arouri, Gazze'de çalışmanın zorluğuyla başa çıkma konusunda uzman deneyime sahip acil müdahale ekiplerinin özellikle etkilendiğini söyledi. Yardım çalışanları krizlerle başa çıkmak için bölgesel merkezlerden görevlendiriliyorlar, ancak vizelerin dondurulması, yardım gruplarının Gazze'ye yapılan yardımların çoğunun koordine edildiği Kudüs'e herhangi bir uzman getiremediği anlamına geliyor. İsrail'e ve işgal altındaki Filistin topraklarına girmek için vize gerekiyor, ancak yeni vizeler "Refah ve Sosyal İşler Bakanlığı" tarafından fiilen durduruldu.
7 EKİM'DEN BERİ VİZE BAŞVURULARI İŞLEME ALINMIYOR Vize başvurusunun işleme alınabilmesi için yetkililerin tavsiye mektubu sunması gerekiyor ancak 7 Ekim Hamas saldırılarından sonra bu mektubu vermeyi bıraktılar. O dönemde bakanlık, olağanüstü halin çalışmalarını etkilediğini ve tüm insani vizelerin otomatik olarak 8 Şubat 2024'e kadar uzatıldığını açıklamıştı. Bu muafiyetin süresi dolduğunda, insani yardım kuruluşlarına mektup vermeyi durdurduğunu ve vize sürecinin “çeşitli hükümet yetkilileri” tarafından tartışıldığını bildirdi. Arouri, "Personelin Kudüs'e gelmesine izin verilmesi konusunda zorlanıyoruz. Bölgeye ulaşım konusunda her zaman inişler ve çıkışlar oldu. Bazı kısıtlamaların olduğu veya erişimin zorlaştığı aşamalar oldu. Ama asla bu ölçekte değil" dedi ve vize dondurmanın benzeri görülmemiş bir uygulama olduğunu ekledi. Yabancı personele yönelik vize yasağı, Batı Şeria'daki Filistinli personelin Kudüs veya Gazze'ye girişinin yasaklanmasıyla daha da artıyor. Bu, on yıllardır yaşanan en büyük krizle karşı karşıya kalan ekiplerin coğrafi olarak parçalanmış şekilde çalışmak zorunda kaldığı anlamına geliyor.
KİLİT YARDIM PERSONELİ BÖLGEDEN AYRILIYOR Arouri, "Vizesi olmayan, ayrılmak zorunda kalan veya ayrılmaya hazırlanan 15 ülke yöneticimiz var" dedi ve ekiplerin uzaktan çalışmaya çalışmasına rağmen kilit personelin ayrılmasının operasyonları çok zor duruma soktuğunu da ekledi. İsrail yeniden vize vermeye başlamazsa tüm yabancı insani yardım çalışanları, 2023'te verilen son vizelerin süresinin dolacağı sonbahar başlarında ülkeyi terk etmek zorunda kalacak. BM yardım çalışanları da vize kısıtlamasından etkileniyor ve personele İsrail ve Gazze'ye yalnızca kısa süreli erişim izni veriliyor.
UNRWA şefi Philippe Lazzarini, BM genel kurul başkanına yazdığı lojistik zorlukları sıralayan bir mektupta, "Gazze'dekiler de dahil olmak üzere çoğu uluslararası personel için vizeler bir veya iki ay ile sınırlıydı" dedi.
UNRWA, GAZZE'NİN KUZEYİNDE FAALİYETLERİNİ DURDURDU UNRWA'ya, İsrail yetkilileri tarafından Gazze'nin kuzeyine yardım ulaştırma izni verilmemesi üzerine, örgüt artık burada faaliyet gösteremeyeceğini açıkladı. Şu anda bu lojistik engeller nedeniyle Gazze'ye gıda yardımları hava yoluyla atılıyor. Gazze'ye ulaşan yardımlar ciddi gıda, temiz su ve temel tıbbi malzeme kıtlığını gidermeye yetmiyor ve doktorlar çocukların yetersiz beslenmeden ölmeye başladığını söylüyor.