Haberler
Moderator

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları şöyle; AK PartiEkonomi İşleri Başkanlığımızın kıymetli mensupları, çok değerli yol ve dava arkadaşlarım, hanımefendiler, beyefendiler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Ankara dışından toplantımıza teşrif eden kardeşlerime “hoş geldiniz” diyorum. AK Parti Ekonomi İşleri Başkanlığı İstişare Toplantısı’nın kapanışında sizlerle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Bu güzel programı tertipleyen AK Parti Ekonomi İşleri Başkanlığımızı, Nihat Bey’i ve ekibini canı gönülden tebrik ediyorum. Gerek dünkü çalıştayın gerekse bugünkü programın ülkemiz, milletimiz, partimiz ve ekonomimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Türkiye buluşmalarıyla başlattığımız, toplumun farklı kesimleriyle istişare sürecini genişleterek devam ettiriyoruz. Yıl boyunca sanayicilerimizden ticaret erbabımıza, çiftçilerimizden gençlerimize kadar herkesin, tüm vatandaşlarımızın nabzını tutuyoruz.
İlginizi Çekebilir
Daima milletin rehberliğinde yürüyen, milletle aynı ufka bakan, milletin rotasından hiç çıkmayan bir siyasi hareket olarak Ekonomi İşleri Başkanlığımızın rolünü bu bakımdan çok önemli buluyorum. Şunu lütfen unutmayınız: Sizler bizim sahadaki gözümüz, kulağımızsınız. Her biriniz aynı zamanda reel sektörle partimiz arasında güçlü bir köprü vazifesi görüyorsunuz.
Ekonomi işleri başkanlarımız, illerinde sivil toplum kuruluşları ve sektör temsilcileriyle sürekli temas hâlindeler. Onların teklif ve tenkitlerine kulak kabartıyor, bunları genel merkezimize düzenli olarak raporluyorlar. Biz de sizden gelen bu bilgiler çerçevesinde hem parti politikalarımıza hem de iktidar olarak attığımız ve atacağımız adımlara yön veriyoruz. Bizim prensibimiz 24 yıldır hiç değişmemiştir.
"MİLLETLE İNATLAŞMA OLMAZ, MİLLETİN RIZASI HİLAFINA İŞ YAPILMAZ"
Değerli kardeşlerim; milletle inatlaşma olmaz, milletin rızası hilafına iş yapılmaz. Bugüne kadar ne yaptıysak hep bu hassasiyetle yaptık. Başkaları gibi yukarıdan aşağıya doğru dikte eden değil, her kademede istişare eden, farklı fikirleri can kulağıyla dinleyen bir yaklaşımla hareket ettik. İnşallah bundan sonra da aynı çizgide siyaset yapmaya devam edeceğiz.
Biz, aynı zamanda hem düşünen, hem proje üreten, hem de ürettiği projeleri uygulayan; yani sözlerini lafta ve rafta bırakmayan bir kadroyuz. Tam da bize yakışan bir şekilde sadece Türkiye’yi düşünüyor, Türkiye’nin menfaatleri için mücadele ediyor, Türkiye’nin geleceğini inşa ediyoruz. Bu süreçte, bu hedefe giden yolun kilometre taşlarını döşüyoruz. Buradaki her bir yol arkadaşımın da görevine bu zaviyeden bakmasını rica ediyorum.
Dün ve bugün gerçekleştirdiğimiz toplantılar, niçin daha fazla çalışmamız, daha fazla koşturmamız, milletimizle neden daha fazla hemhal olmamız gerektiğini sizlere bir kez daha hatırlatmıştır. İllerinize döndüğünüzde, her birinizin omuzlarınızdaki bu yükün bilinciyle daha fazla gayret göstereceğine yürekten inanıyorum. Rabbim şimdiden yar ve yardımcınız olsun diyorum.
"PEK ÇOK YERDE ENFLASYONUN ENDİŞE KAYNAĞI OLMAKTAN ÇIKTIĞINI SÖYLEYEMEYİZ"
Değerli arkadaşlar, küresel ekonomi, koronavirüs salgınıyla yaşadığı şokun etkilerini hâlen atlatabilmiş değil. Ticaret zincirinin kırılan halkaları henüz tam manasıyla onarılamadı. Dünyada, bir ara son 60–70 yılın zirvelerini gören enflasyon ile üretim ve istihdam meselesi birçok ülkenin başını ağrıtmayı sürdürüyor. Batılı ülkeler dâhil pek çok yerde enflasyonun endişe kaynağı olmaktan çıktığını söyleyemeyiz.Nitekim bunun işaretlerini yapılan açıklamalarda yakinen görüyoruz. Enflasyonla mücadelede belli bir aşama kaydeden ülkeler dahi tedbiri, temkini ve teyakkuz hâlini elden bırakmıyor. Tabii bir de buna, bizim coğrafyamızda yaşanan sıcak çatışmaları eklemek gerekir.
Dördüncü yılına yaklaşan Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın ekonomi ve finans piyasalarında yol açtığı tedirginliği hepimiz gayet iyi biliyoruz. Aynı şekilde, Amerika ile Çin arasında son günlerde tekrar kızışan tarife gerilimi de küresel ekonomi üzerinde ilave bir baskı oluşturuyor. Türkiye olarak, işte böyle bir atmosferde hem ülkemizi çatışmalardan uzak tutmaya, hem 6 Şubat felaketinin yaralarını sarmaya, hem de ekonomide belirlediğimiz hedeflere ulaşmaya çalışıyoruz.
Şarkıcı Güllü’nün gizemli ölümünde netleşen detaylar: Adli tıp ‘kati’ raporu çıktı
"LİDERLER OLARAK ŞARM EL-ŞEYH’TE GÜÇLÜ BİR İRADE ORTAYA KOYDUK"
Dün, bölgemizin son iki yıldır kanayan en büyük yarası olan Gazze soykırımını durdurma noktasında önemli bir adım attık. Liderler olarak Şarm El-Şeyh’te güçlü bir irade ortaya koyduk. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Sayın Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Sayın Sisi ve Katar Emiri Şeyh Temim’le birlikte imzaladığımız Dörtlü Deklarasyon’un, bölgemizde kalıcı barışa giden yolda yeni bir kilometre taşı olmasını ümit ediyorum.
Hamdolsun, bugün Gazze’de buruk da olsa çocukların yüzleri gülüyor. Yardım görevlileri hamdolsun şükür secdesi yapıyor. Anneler, iki yıl sonra ilk defa çocuklarını sokağa, yukarıdan bomba yağar korkusu olmadan, gönderebiliyor. Sadece bunları görmek bile bizim için büyük bir bahtiyarlıktır.
Şimdi hep beraber Filistin’in yaralarını sarmamız, Gazze’yi yeniden ayağa kaldırmamız ve Gazzeli kardeşlerimize can suyu olmamız gerekiyor.
Türkiye olarak bunun için çalışacak, bu anlayışla sürecin her aşamasını yakından takip edeceğiz. Filistinli kardeşlerimizin istikbali için bu süreci sabırla, basiretle, dirayetle ve suhuletle yönetmeye gayret edeceğiz.
Arzumuz, dün atılan anlamlı adımın kalıcı ve adil bir barışla taçlanmasıdır. Hiç şüphesiz bunun tek yolu da 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin Devleti’nin kurulmasıdır. İnşallah o güzel günleri de göreceğimize tüm kalbimle inanıyorum.
"TÜRKİYE’DE İLK KEZ KİRALIK KONUT UYGULAMASINI TOKİ’MİZ VASITASIYLA HAYATA GEÇİRECEĞİZ"
Aziz kardeşlerim, çok değerli yol arkadaşlarım; 2023 seçimleri sonrasında uyguladığımız ekonomi programının etkilerini görmeye başladık. Enflasyon başta olmak üzere birçok alanda kayda değer sonuçlar aldık.
Şüphesiz önümüzde kat etmemiz gereken daha çok mesafe var. Hep söylediğim gibi, bizim birinci önceliğimiz hayat pahalılığı sorununu kökten çözmektir. Kuraklık, zirai don ve bölgesel krizler gibi kontrolümüz dışındaki engellere rağmen hedeflerimize ulaşmakta kararlıyız. Depremin yaralarını hızla sarmaya devam ediyoruz. Bugüne kadar kamu olarak cari fiyatlarla 3,6 trilyon liralık, yani yaklaşık 90 milyar dolarlık harcama yaptık.
Geçen ay Malatya’da, 304 bininci afet konutumuzun anahtarını hak sahibi kardeşlerimize teslim ettik. 2025 yılı sonunda da toplamda 453 bin bağımsız bölümü teslim ederek deprem bölgemizi inşallah ayağa kaldırmış olacağız.
Bu harcamaları önceliklendirirken mali disiplinden ödün vermiyoruz. Hâlen yüksek seyreden kiralar ve konut fiyatlarıyla ilgili de çok önemli bir projeyi hayata geçiriyoruz. Bundan böyle kira konusunda işin planlamasını devlet yapacak. Yani vatandaş gelsin, kendisi kiraya versin ve yüksek kiralarla orada vatandaşı sömürsün, buna artık fırsat vermeyeceğiz.
Devlet, bu sosyal konutları kendisi kiraya vererek inşallah samimi bir şekilde uygun fiyatlı kiralama sürecini başlatacak. “Yüzyılın Konut Projesi” adını verdiğimiz bu çalışmayla, 81 ilimizde toplam 500 bin sosyal konut inşa edeceğiz.
Projemizde; şehit yakını ve gazilerimize, emeklilerimize, üç çocuğu olan ailelerimize, engelli vatandaşlarımıza özel kontenjanlar ayıracağız.Yine bu projemizle, Türkiye’de ilk kez kiralık konut uygulamasını TOKİ’miz vasıtasıyla hayata geçireceğiz.
Sosyal konutların bir kısmını vatandaşlarımıza uygun şartlarla kiralayacak, bilhassa dar gelirli ailelerimize rahat bir nefes aldıracağız. Konut projemiz sadece sosyal politikalarda değil, enflasyonla mücadelede de elimizi güçlendirecek; tek haneli enflasyon hedefine ulaşmamıza katkı sunacaktır.
Ekim ayı sonunda inşallah buraya doğru projemizin detaylarını milletimizle paylaşacağız.
Laleli’de POS cihazlarıyla dev vurgun! Detaylar ortaya çıktı
"MİLLÎ GELİRİMİZ, YILLIKLANDIRILMIŞ BAZDA 1,5 TRİLYON DOLARA YAKLAŞTI"
Burada şu hatırlatmayı da yapmak durumundayım: Hükümetimizin, üretimi, yatırımı, istihdamı ve ihracatı merkeze alan büyüme politikasında hiçbir değişiklik söz konusu değildir. Küresel ekonomideki belirsizliklere, ticaret ortaklarımızdaki düşük büyüme oranlarına rağmen Türkiye ekonomisi büyümesini sürdürmektedir.
2025’in ilk yarısında yıllık büyümemiz %3,6 olarak gerçekleşti. Millî gelirimiz, yıllıklandırılmış bazda 1,5 trilyon dolara yaklaştı. Nereden nereye... Durmak yok, yola devam!
Üretim cephesinde, zirai dona bağlı olarak daralan tarım sektörü hariç tüm sektörlerde katma değer artışı oldu. İmalat sanayimiz, son 12 çeyreğin en yüksek performansını sergiledi.
İşsizlik oranımız 28 aydır tek haneli seviyelerde. Bütün bunları umut verici rakamlar olarak görüyoruz. Ama bu süreçte reel sektörümüzün talep ve beklentilerine de kulaklarımızı asla tıkamıyoruz.
Şunu açıkça ifade etmek isterim ki yaşanan her türlü sıkıntının, her türlü ihtiyacın, karşılaşılan her türlü zorluğun farkındayız. Ekonomik istikrar programımıza halel getirmeden bu talepleri karşılamaya büyük önem veriyoruz.
Hükûmet ve siyaset kurumu olarak bizim asli görevimiz, sorunlara çözüm bulmaktır. 23 yıldır hep bunu yaptık. Bundan sonra da çözüm üreten biz olacağız. Bu süreçte sizden gelen bilgilerin ve sizin yapacağınız bilgilendirmelerin son derece mühim olduğunu tekrar hatırlatmak istiyorum.
Bıçaklı 5 kız kapıya dayandı! Akran zorbalığı kamerada