Haberler
Moderator

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, İzmir’de ‘7. Dijital CEO-Liderler Zirvesi’ programına katıldı. 40 konuşmacının yer aldığı programa İzmir Valisi Süleyman Elban, Çeşme Belediye Balkanı Lal Denizli, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, TİM Başkanı Mustafa Gültepe de katıldı. 7. Dijital CEO-Liderler Zirvesi programında konuşan Bakan Bolat, “İki yıldan bu yana İsrail'in yüzbinlerce tonluk bombalamalarıyla yaşlı, genç, kadın, çocuk demeden yerle yeksan ettiği Gazze Şeridi'nde ateşkese varıldı. Bir an önce Gazze'ye yardımların girişi, İsrail'in bombalamalarının durması, ateşkesin kalıcı olması Gazze'nin yeniden imarının başlaması ilk plandaki en büyük dileğimiz. Türkiye masada yerini aldı ve gücünü ortaya koydu. Bu barış masasında Filistinliler adına garantör ülke oldu. Bu çok önemli bir gelişmedir. Çünkü iki yıl boyunca mazlum Filistinlilerin, Gazzelilerin en büyük hamisi ve dünya kamuoyunda uluslararası platformlarda en büyük destekçisi Türkiye'miz olmuştur. Hükümetimiz, halkımız, sivil toplum kuruluşlarımız hep birlikte İsrail'in bu katliamının durması için çok büyük bir mücadele verdik" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Rize'de: Heyelan bölgelerini ziyaret edeceğiz
‘BU ÇABALARIMIZLA DÜNYAYA DA ÖRNEK OLDUK’
İsrail'le ticareti sıfır haline getirdiklerini belirten Bakan Bolat, “Buradan yıllık 10 milyar dolar ticaretten sarfınazar ettik ama oradaki katliama göz yumamazdık. Sonra ulaştırma alanında İsrail bayraklı gemilerin Türk limanlarına gelmesine izin vermedik. Türk bayraklı gemilerin de İsrail'e gitmesine izin vermedik. Bu çabalarımızla dünyaya da örnek olduk. En büyük mücadeleyi veren ülke olduk. Ama buradan iki tane önemli sonuç çıktı. Çok ağır bir bedel olması üzücü. Biri mazlum Filistinlilerin o büyük bombalamalar ve zulüm karşısında iki yıl kahramanca direnmeleri ve 70 bin şehadet pahasına bu direnci göstermeleri dünyaya örnek olmuştur. Çok şerefli bir direnişin timsali oldu. İkincisi de İsrail'in zulmü, soykırımı da dünya tarihinde unutulmayacak bir zulüm örneği olarak kayda geçti. Bundan sonrası tabii artık yoğun şekilde müzakerelerin olacağı bir dönem olacak" diye konuştu.

‘AVRUPA BİRLİĞİ'NİN SINIRDA KARBON VERGİSİ DÜZENLEMESİNE AYAK UYDURACAĞIZ’
Pandemi ile birlikte 2019'da dünya ticaretinde ve Türkiye'de toplam ticaretin yüzde 4,5 payı olan e-ticaret bir anda 2023-2024'te yüzde 20'lik bir paya ulaştığını söyleyen Bakan Bolat, “2000 aynı yıllar dijital çağın ortaya çıktığı bir dönem oldu. Özellikle iş hayatında, ekonomide dijitalleşme olmazsa olmaz bir zorunluluk haline geldi. Ayakta durmanın, rekabet etmenin anahtar oyuncusu haline geldi” dedi.
Trump'tan ateşkes açıklaması: Gazze'de savaşı bitirdik, Erdoğan harika bir iş çıkardı
Yeşil ve dijital dönüşüme uyum sağlamanın büyük önem taşıdığını belirten Bakan Bolat, “Avrupa Birliği ile olan Gümrük Birliği’miz ve ekonomik entegrasyonumuzda hem yeşil dönüşüm hem dijital dönüşüme uyum sağlamak bizim açımızdan çok önemli. 2000 yılında dünya nüfusunun sadece yüzde 6,7'si internet kullanabiliyordu. Bu oran bugün yüzde 68 bize ulaştı. 6 milyar insan aktif bir internet kullanıcısı haline geldi. Ülkemizde de yaklaşık 87 milyon mobil telefon ve 97 milyon sosyal medya, internet kullanıcısı bulunmakta. Dünya bir ekonomi iklim krizi ile karşı karşıya. Bu sadece Türkiye'de karşılaştığımız bir kuraklık ya da zirai don krizlerini hatırladığımız bir konu değil. Bugün artık kuzey ülkelerinde bile karların yağmadığını, Avrupa'da soğukların, karların hakim olduğu bir kıtadan, yağışsız, kuru ve bazen de sıcak iklim ve mevsimlerin olduğu dönemler yaşanıyor. Bu başta su kullanımı, tarımsal üretim, gıda tedariki, stratejik arz gibi konularda ciddi krizler oluşturuyor. Bunları yakın zamanda yaşadık. Covid-19'da başlayan süreç, ardından enerji ve gıda krizlerini yaşadık. İklim krizi ile mücadele, yeşil dönüşüme uyum, yeşil mutabakata, yeşil ekonomiye uyum bizlerin en önemli ödevleri arasında yer alıyor. Türkiye olarak temmuz ayında iklim değişikliği kanununu çıkardık. Hedefimiz 2053'e kadar karbon salınımını sıfıra indirmek. İlk hedefimiz de 2030. 2026 başında da Avrupa Birliği'nin sınırda karbon vergisi düzenlemesine ayak uyduracağız. Bu gelişmeden en çok etkilenecek gübre, çimento, alüminyum, demir, çelik sektörlerinde firmalarımızın uyum çalışmalarında yardımcı olduk” diye konuştu.
İsrail hükümeti Gazze'de ateşkesi onayladı
‘ORTA YÜKSEK VE YÜKSEK TEKNOLOJİLİ ÜRÜN İHRACATININ TOPLAM PAYI YÜZDE 42 YÜKSELMİŞTİR’
"Ticaret Bakanlığı olarak özellikle yeşil ekonomiye uyum açısından ‘Responsible’ sorumluluk adıyla bir program başlattık" diyen Bakan Bolat, “5 yıllık süre için firma başına eğitim danışma giderlerinde 2025 yılı rakamı olarak 13 milyon 400 bin liralık destek programı başlattık. Bu firmaları sürece hazırlamak için bir yol haritası desteğiydi. Daha sonra firmanın kendisi; yeşil dönüşüm destek paketleri, dijital dönüşüm destek paketleri ve finansman paketlerini kullanacaktır. Bu konuda Eximbank'ta yeşil dönüşüme uyum, dijital dönüşüme uyum destek paketlerimiz var. Avrupa yeniden İmar ve Kalkınma Bankası'ndan alınan destekler var. İhracatta da 2004 yılından bu yana TURQUALITY marka programlarıyla katma değerli ihracatı desteklemek amacıyla çalışmalarımız oldu. Bugün yaklaşık 350 TURQUALITY marka programından, mal ihracatında destek alan firmalarımız var. Hizmetler sektörü ihracatımızda da 121 firmamız destek alıyor. Bunun sonucunda Türkiye'nin orta yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatının toplam payı 2002'de yüzde 30 iken 2024 itibariyle yüzde 42,5 yükselmiştir. Özellikle savunma teknolojisinde, sağlık teknolojisinde yaptığımız yatırımlar ve ihracat hamleleriyle ve bilişim ihracatımızla beraber yüzde 50'ye çıkarmak hedefindeyiz” ifadelerini kullandı.
‘YEGANE HEDEFİMİZ TÜRKİYE'MİZİN KATMA DEĞERİNİ ÜRETİMİNİ VE İHRACATINI ARTTIRMAKTIR’
Geçen yıl bilişim ve yazılım ihracatının 4,9 milyar dolara yükseldiğini belirten Bolat, “Bu yılın ilk 9 ay itibariyle ise 5,5 milyar doları aşacak gelişme kaydetmektedir. Burada inovasyon, markalaşma çok önem verilen konulardır. Her yıl yapılan inovasyon haftasında binlerce katılımcı ve projeler var. Hükümet olarak Türkiye'de 113 tane Teknopark kurduk. Buralarda 123 bin ARGE teknoloji çalışanları görev yapıyor. 15 binin üzerinde projeler tamamlandı ve devam ediyor. Bin 350 tane ‘TEKMER’ dediğimiz ARGE merkezleri kuruldu. Buraların da 78 bin çalışanı var. Hükümet olarak tknoloji merkezleri ve Teknopark'ta çalışanların sigorta primleri ile ilgili önemli hibe destekleri sağlıyoruz. Yegane hedefimiz Türkiye'mizin katma değerini üretimini ve ihracatını arttırmaktır. 2002 yılında kilogramı 50 sent olan ihracatımızı, 20 yılda kilogramı 1,5 dolara çıkardık. Katma değeri iki katına çıkarmış olsaydık ki hedefimiz o. Bugünkü 270 milyar dolarlık yıllık ihracatımız, 540 milyar dolar olacaktı. Miktar olarak artmasa bile değer olarak 500'lü rakamları bile aşabileceğiz. O nedenle bu çalışmalara büyük yatırım yapıyoruz” açıklamalarında bulundu.
‘TÜBİTAK'IN BÜTÇELERİ ÇOK ARTIRILDI’
TÜBİTAK'ın bütçelerinin çok arttırıldığının söyleyen Bakan Bolat, “TÜBİTAK destek bütçesinin yüzde 65'ini üniversite hocalarının ve üniversite öğrencilerinin projelerine harcıyor. Exim Bank kanalıyla ihracatçılarımıza 52 milyar dolarlık yaptığımız ihracat, sigorta ve reeskont kredisi desteklerimiz var. Bunun yanında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız, HİT-30 Programıyla, Merkez Bankası üzerinden 6 gelişme ve teknoloji bağlantılı sektörler için yaklaşık 30 milyar dolar bir yatırım fonu oluşturdu. Şirketlerimizin ve müteşebbislerimizin bir an önce yararlanmasını bekliyoruz. Yarı iletkenler, mobilite, yeşil enerji, ileri imalat ve sağlık teknolojileri, güneş pil teknolojileri bu destekten yararlanacaklar. Ayrıca e-ihracata da büyük önem veriyoruz. E-ihracatımız, geçen yıl 6,4 milyar dolara ulaştı. 262 milyar dolarlık toplam ihracatımız içinde yüzde 2,68'lik bir pay oluşturuyor. Bakanlık olarak en kolay ihracat platformunu kurduk. Dünyada hangi pazarlara, hangi kanallardan, hangi mevzuatla, hangi müşterilere ulaşılır konusunda kılavuzumuz var. E-ihracatta ChatGPT ve Yapay Zeka Araçları rehberi oluşturduk. Bu şekilde üretimde ve ihracatta müteşebbislerimize bütün destekleri vereceğiz. 6-8 Kasım'da Ankara'da e-İhracat Zirvesi'ni Ticaret Bakanlığı olarak gerçekleştiriyoruz” dedi.
‘TÜRKİYE'DE E-TİCARET, TOPLAM TİCARETİN İÇİNDE YÜZDE 20'LİK BİR PAYA ULAŞTI’
"Türkiye'de e-ticaretin, toplam ticaretin içinde yüzde 20'lik bir paya ulaştığını rahatlıkla söyleyebiliriz" diyen Bakan Bolat, “Geçen yıl 3 trilyon lira ciro hacmine ulaştı. Bu 3 trilyon ciro içinde 1 trilyon 620 milyar lira perakende sektörüydü. Bu gelişme karşısında gerekli yasal mevzuatlar oluşturuldu. Ülkemizde 2020 yılında sadece 58 bin firma e-ticaret yaparken artık günümüzde 600 bin firma e-ticaret yapmaktadır. Pazar yerleri ile alakalı olarak da Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi (ETBIS) kuruldu ve bu şekilde gerekli düzenlemeler yapılıyor. Bu yıl 21-22 Kasım'da da e-ticaret haftası ve e-ticaret festivali İstanbul'da yapılacak. Cumhurbaşkanımızın yenilikçi, sürdürülebilir, sürekli gelişen bir Türkiye ekonomisinin kurulması ve dünyanın en gelişmiş 10 ülke arasına girme hedefi doğrultusunda; Türkiye Yüzyılı'nı, ticaretin yüzyılı yapmak hedefiyle büyük bir aşkla çalışmaya devam edeceğiz. Bunu başarmanın yolu da teknolojide, inovasyonda, dijitalleşmede, yapay zekadaki gelişmeleri hızlıca alıp, geliştirip ülkemizin ekonomik gücünü, ağırlığını ve katma değerini yükseltmekten geçmekte” diye konuştu.
‘İKİZ DÖNÜŞÜM VE İNOVASYON BİR TERCİHTEN ÖTEYE ZORUNLULUK HALİNE GELDİ’
TİM Başkanı Mustafa Gültepe ise “Dönüşüm uzun zamandır ihracat ailemizin en önemli gündem başlıkları arasında yer alıyor. Çünkü biz biliyoruz ki günümüzde ikiz dönüşüm ve inovasyon bir tercihten öteye zorunluluk haline geldi. Bu gerçek, bize çağın rekabet anlayışını da yeniden hatırlatıyor. Yapay zekadan veri ekonomisine, bulut sistemlerden otonom üretime kadar her alanda dijital kabiliyetini artıran ülkeler, küresel rekabette öne çıkıyor. Bugün artık mal ve hizmet akışının neredeyse her aşaması dijital sistemlerle yönetiliyor. İhracatta uzun vadeli hedeflerimize ulaşabilmemiz için çevreye duyarlı, kaynak verimli ve sürdürülebilir üretimi rekabetçi fiyatlarla gerçekleştirmek durumundayız. Bu bilinçle ikiz dönüşümü bir risk değil, rekabetçiliğimizi güçlendirecek yeni bir fırsat olarak görüyoruz. Çünkü dönüşümü başarıyla tamamlayan her firma, aynı zamanda geleceğin pazarlarının kapısını aralıyor. TİM olarak bu dönüşümde firmalarımıza yol gösteriyor, Yeşil Dönüşüm Eğitimleri ve Sektörel Sürdürülebilirlik Planları üzerinde yoğun biçimde çalışıyoruz. Karbon ayak izi hesaplamalarını GreenTİM projemiz kapsamında yürütüyoruz. Bugün Türkiye, 12 ayda 269,7 milyar dolar ihracat seviyesine ulaştı. Eylül ayında 22,6 milyar dolarlık ihracatla tarihin en yüksek eylül performansını gerçekleştirdik. İhracatta artıda olmak, rekorlar kırmak önemli. Ama uzun vadeli hedeflerimiz için çift haneli artışları gerçekleştirebilmeliyiz. Bunun da yolu önceki yıllardaki rekabet gücümüzü yeniden yakalayabilmemizden geçiyor. Orta ve uzun vadede ise ikiz dönüşümü, inovasyonu ve yapay zeka teknolojilerini fırsata dönüştürebileceğimiz alt yapıyı inşa etmeliyiz. TİM olarak bu bilinçle 150 bini aşkın üyesi bulunan ihracat ailemize liderlik ediyoruz” dedi.
‘DÖNGÜSEL ÜRETİME VE DÖNGÜSEL YAŞAM KÜLTÜRÜNE GEÇME MECBURİYETİ VAR’
Dijital dönüşümü anlayan ve hakim olanların kazançlı çıkmaya ve bu işi yönetmeye talip olduklarını ve devam ettiklerini söyleyen İzmir Valisi Süleyman Elban da "Ancak bu dönüşümü yakalayamayanlar yine bu dönüşümün tüketicisi olmaya, müşterisi olmaya devam ediyorlar. Artık döngüsel üretime ve döngüsel yaşam kültürüne geçme mecburiyeti var. Bununla birlikte ikiz dönüşümün diğer bir parçası olan dijital dönüşümü de artık hayatın her aşamasına getirmek zorundayız. Çünkü artık haftalarla, aylarla bu devrimler ve dönüşümler yaşanmaya başlandı. Dolayısıyla dijital dönüşümü yapamamış olanlar da artık bu devrimleri ve bu dönüşümü yakalama şansı da kalmayacaktır” diye konuştu.