Dünyadan Haberler
Moderator

Siyasi kriz yaşayan Macron hükümetine karşı Fransa'da işçiler, öğrenciler, öğretmenler ve sağlık çalışanları genel greve gitti. Ülkede adeta hayat durdu. İşte Fransa'da bugün yaşananlar...

Fransa'da 8 işçi örgütünün öncülüğünde, bütçe kesintilerine karşı büyük çaplı protestolar ve grev başladı. Cumurbaşkanı Emmanuel Macron hükümeti, büyük bir siyasi krizin içinde. Eski Başbakan François Bayrou'nun temmuz ayında açıkladığı ve yeni Başbakan Sebastien Lecornun'un henüz reddetmediği bütçe tasarısını “benzeri görülmemiş bir acımasızlık” olarak nitelendiren sendikalar, eski hükümetin bir kez daha işçileri, güvencesiz çalışanları, emeklileri ve hastaları mağdur etmeyi tercih ettiğini belirtiyor. Eylemlere 800 binden fazla kişinin katılması ve Fransa'nın dört bir yanında yaklaşık 250 kortejin geçit töreni yapması bekleniyor.

Tren makinistleri ve operatörleri, yaklaşan bütçe kesintilerine karşı düzenlenen protesto gününün bir parçası olarak Paris'teki metro hatlarını aksattı. Sendikalar, önceki hükümetin mali planlarının iptal edilmesini, kamu hizmetlerine daha fazla harcama yapılmasını, zenginlere daha yüksek vergi uygulanmasını ve insanların emekli maaşı almak için daha uzun süre çalışmasını gerektiren değişikliğin terk edilmesini talep ediyor. Paris'te, sabah ve öğleden sonra yoğun saatler hariç, birçok metro hattı günün büyük bir bölümünde hizmet dışı bırakıldı.

Paris başta olmak üzere güvenlik güçlerinin dikkatini çeken noktalar Rennes, Nantes, Toulouse, Dijon, Lyon, Montpellier ve Bordeaux şehirleri. Paris'te, her büyük eylem gününde olduğu gibi, Elysée, Matignon, Ulusal Meclis veya Senato gibi iktidarın simgesel mekanları daha sıkı koruma altında. Fransız basınının bildirdiğine göre grevlere karşı hükümetin güvenlik önlemleri, 10 Eylül'de düzenlenen protestolarda uygulananlarla aynı. Yani yaklaşık 80 bin polis ve jandarma görevlendirildi. Jandarmanın "Centaure" zırhlı araçları ve tazyikli su topları da konuşlandırıldı.

Öğrenciler bugün okulları boykot ediyor ve özellikle liselerde blokaj eylemleri yapılıyor. Ortaöğretim sektörünün en büyük sendikası SNES-FSU'nun yaptığı açıklamaya göre ortaokul ve liselerde personelin yüzde 45'i grevde. SNES-FSU, bu durumun “yeni öğretim yılının başlangıcındaki koşullar, maaşların düşürülmesi ve özellikle 2017'den bu yana uygulanan politikalar nedeniyle kamu okullarının zarar görmesine karşı duyulan derin öfkeyi” yansıttığını belirtiyor. İlkokulların en büyük sendikası SNuipp-FSU ise okullarda grev yapanların oranının üçte bir olduğunu bildirdi. FRANCE 24 televizyonu, Paris çevresindeki 24 okuldan 23'ünün kapalı olduğunu söyledi.

Sağlık çalışanları da Fransa'nın batısındaki Le Mans'ta gösteri yaptı. 10 eczaneden yaklaşık 9'u sağlık harcamalarını azaltmayı amaçlayan ancak meslek tarafından "felaket" olarak değerlendirilen jenerik ilaçlarda ticari indirimlerin azaltılmasını protesto etmek için kepenklerini kapattı. Öte yandan halk, grev kapsamında İsrail'i de protesto ediyor. Protestocular, Fransa'nın güneyindeki Marsilya'da bulunan Eurolinks silah fabrikasını “Soykırım fabrikasını kapatın” yazılı bir pankart açarak bloke ettiler. Araştırma kuruluşu Disclose, haziran ayında şirketin İsrail'in Elbit Systems şirketine ekipman sağladığını bildirmişti.

Le Monde gazetesine konuşan Fransa'nın en büyük sendikası CGT (Genel İş) lideri Sophie Binet'e göre iki resmi tatilin kaldırılmasından vazgeçilmesi, sendikaların güçlü bir konumda olduğunu teyit eden ilk zafer. Sosyalist Parti (PS) genel sekreteri Olivier Faure ise TF1 kanalında yaptığı açıklamada, şunları söyledi: “Fransızlar hiç dinlenilmediklerini hissediyorlar. Hükümete karşı bir güç dengesi oluşturmaya çalışıyorlar ve ona şöyle diyorlar: ‘Bayrou hükümeti düştü, Bayrou planı tamamen ortadan kalkmalı ve şimdi başka bir yol aranmalı."

Gösterileri izlemek için benzeri görülmemiş sayıda drone kullanılıyor. Fransa'da 2010'ların ortasından beri asayişi sağlamak amacıyla kullanılan insansız hava araçları, birkaç yıl süren bir hukuki mücadelenin konusu olmuş ve bu mücadele, 2022 tarihli cezai sorumluluk ve iç güvenlik yasası ile tanımlanan bir “yasal çerçeve”nin oluşturulmasıyla sonuçlanmıştı. Jandarma veya polisin, valilikten izin almak için başvuruda bulunması gerekiyor. Ses kaydı, yüz tanıma veya dosya karşılaştırması ise yasak.
