Haberler
Moderator

Ankara'da yaşayan ve özel bir şirkette çalışan Ebru Ünal, 2018 yılında yaşadığı sırt, böbrek ve karın ağrısı rahatsızlıkları nedeniyle özel bir hastaneye giderek, H.B. isimli doktora muayene oldu. Yapılan muayene sonrası doktoru Ünal'a, böbreğinin üzerinde kitle olduğunu, bunun da ölümcül olabileceğini belirterek acil ameliyat olması gerektiğini söyledi. Yaşadığı şok ve panik sonrası, ailesiyle konuşan Ünal, ameliyat olmaya karar verdi.
İlginizi Çekebilir
Bir süre sonra hastaneye yatırılan Ünal'ın sol böbreği, robotik müdahale ile alınıp, incelenmek üzere patolojiye gönderildi. Uzun süren tedavinin ardından Ünal taburcu edilirken, yapılan patolojik incelemede böbreğindeki rahatsızlığın, böbreğinin alınmasına gerek kalmadan, kemoterapi ile tedavi edilebilen lenfoma kanseri olduğu ortaya çıktı. Yaşamını tek böbreği ile sürdürmek zorunda kalan Ünal, kendisine 'yanlış tanı koyduğunu öne sürdüğü doktor H.B. hakkında, Ankara 3’üncü Tüketici Mahkemesi'ne, 'yanlış teşhis ve doktor hatası' anlamına gelen 'malpraktis' davası açtı.
‘AMELİYAT ÖNCESİ HASTADAN RIZA BELGESİ ALINDI’
Ankara'da 3’üncü Tüketici Mahkemesi'ndeki maddi ve manevi tazminat davasında Ünal’ı avukatı olan ağabeyi Emin Ünal temsil etti. Avukat Ünal, kardeşinin ihmal ve yanlış tanı sonrası böbreğinin alınarak, bundan sonra yaşamını tek böbrekle, zor şartlar altında sürdürmek zorunda kaldığını söyledi.
Şile Belediyesi soruşturmasında rüşvet görüntüleri ortaya çıktı
Davalı doktor H.B.'nin avukatları ise müvekkillerinin, ameliyat öncesi 'rıza belgesi' veren hastasına yaptığı müdahalenin yerinde olduğunu söyledi. İddia edildiği gibi hastanın ameliyatında ihmal ve kusur olmadığını öne süren avukatlar, "Böbrekte kitle varsa bunun en iyi yöntemi cerrahi müdahale ile gerçekleştirilir. Ayrıca ameliyat öncesi hastadan rıza belgesi alındı. Müvekkilimin yaptığı ameliyatta herhangi bir kusuru ve ihmali yok. Dolaysıyla iddiayı kabul etmiyoruz” dedi.

DAVA 5 YIL SÜRDÜ
Yaklaşık 5 yıl süren yargılama sonrası Ankara 3’üncü Tüketici Mahkemesi, taraf avukatlarını dinleyip, davacı tarafın patoloji, pet taraması ile aralarında biyopsinin de bulunduğu diğer raporlarını inceledikten sonra, Adli Tıp Kurumu ve bilirkişilerin hazırladığı raporlar doğrultusunda, 'böbreği yanlışlıkla alınan' Ünal'ın doktoru H.B.'nin, ameliyatı gerçekleştirdiği 31 Ocak 2018 tarihinden itibaren faizlerin de işlemesi koşulu ile hastanedeki tedavi ve robotik ameliyat giderlerinin bedeli olan 30 bin TL maddi, 200 bin TL'de manevi tazminat ödemesine karar verdi. Mahkeme ayrıca, mahkeme harcı ve avukatlık masrafı olan 94 bin TL vekalet ücreti, 15 bin TL mahkeme harcı, bilirkişi ve yargılama giderlerinin kısmen davalılardan alınmasına hükmetti. Doktorun avukatının karara itirazı üzerine dava dosyası istinafa taşındı.
‘HEM BEDENİM HEM RUHUM ÇOK YIPRANDI’
Yanlış teşhis sonucu tek böbrek ile yaşamını sürdürmek zorunda kalan Ebru Ünal, DHA mikrofonuna yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“2018’de rahatsızlandım. Tomografiyle böbrek üstünde kitle görüldü. Bana kanser dediler ve acil ameliyat istediler. Böbreğimi aldılar. Sonra öğrendik ki bu kanser değilmiş, lenfomaymış. Lenfoma ise kemoterapi ile tedavi edilen bir hastalıkmış. Yani böbreğimin alınmasına gerek yokmuş. Şimdi tek böbrekle yaşıyorum ve bununla mücadele ediyorum. Ameliyat sonrası başlayan kemoterapi süreci çok zor. Hem bedenim hem ruhum çok yıprandı. Günlük yaşamda yürürken bile zorlanıyorum. Enerjim düşük. Ameliyat sonrası böbreğimin ne yapıldığını, nerede olduğunu kimse açıklamadı. Bu da içimi çok rahatsız etti.”
Türklerin kayıp şehri! Çukurların içinden çıkan servet: 'Saray kalıntısı bitmek üzere’
‘TEK BİR DOKTORLA YETİNMEYİN, İKİNCİ GÖRÜŞ ALIN’
Yaşadığı travmayı hala atlatamadığını söyleyen Ebru Ünal, “Herkese sesleniyorum, lütfen tek bir doktorun sözüyle ameliyata girmeyin. İkinci, hatta üçüncü görüş alın. Çünkü bu bir hayat meselesi. Benim hayatım bir doktorun yanlışı yüzünden bambaşka bir yöne gitti. Evet, tazminat davasını kazandım. Maddi olarak bir karar çıktı, ama benim kaybım çok daha büyük. Çünkü organım artık yok. Sağlığım geri gelmiyor. Manevi anlamda da çok yoruldum. Artık sadece yaşadığım mağduriyetin duyulmasını istiyorum. Başka kimse aynı acıyı yaşamasın” dedi.
310 kiloya ulaştı! “Ölmek için dua ettim” dedi, yıllar sonra ilk adım