İran'ın en büyük ticaret ortağı hesaplı ve mesafeli: Çin neden sessiz?

İran-İsrail savaşında gözler Çin'de

İran’ın en büyük ticaret ortaklarından biri olan Çin, İsrail’le yaşanan gerilimde sessizliğini koruyor. Uzmanlara göre Pekin, İran’a askeri destek vermekten kaçınacak; savaş uzarsa Çin’in enerji ve ekonomi politikaları ciddi sınavdan geçecek.

İran ile İsrail arasında tırmanan savaşın yankıları sürerken, gözler bölgedeki büyük güçlerden biri olan Çin’e çevrildi. İran’ın neredeyse tüm petrolünü ithal eden Çin, çatışmanın seyrine doğrudan müdahil olmasa da gelişmeleri yakından izliyor.

Çin’in İran’a doğrudan askeri destek vermesi beklenmiyor. Pekin’in Tahran’a vereceği desteğin sözlü açıklamaların ve insani yardımların ötesine geçmeyeceği ifade ediliyor. Amerikan New York Times gazetesi de bu konuda net: Stratejik çıkarlarına rağmen Çin’in savaşa doğrudan müdahil olması olası değil.

SAVAŞIN UZAMASI ÇİN'E ZARAR

Çin, 2023 yılında İran ve Suudi Arabistan arasındaki diplomatik normalleşmede arabulucu rolü üstlenmişti. Bu gelişme, Pekin’in bölgede ABD’nin etkisini dengelediği yönünde yorumlara yol açmıştı. Ancak iki yıl içinde, Ortadoğu’daki etkisi yeniden sorgulanır hale geldi. Savaşın uzaması durumunda Çin’in ekonomik olarak büyük zarar görebileceği vurgulanıyor. İran petrolünün büyük kısmını satın alan Çin, bu kaynağa düşük fiyatla erişim sağlıyor. Ancak çatışmaların tırmanması, tedarikte sıkıntılara ve fiyatlarda artışa neden olabilir.

Ayrıca, Çin’in ithal ettiği petrolün yarısı İran’ın kapatmakla tehdit ettiği Hürmüz Boğazı’ndan geçiyor.

Pekin’in Ortadoğu’daki çıkarları sadece enerjiyle sınırlı değil. İran, Çin’in bölgedeki jeopolitik hesaplarında da önemli bir aktör. ABD’nin bölgede on binlerce askeri bulunurken, Çin hem İran’la hem de Körfez ülkeleriyle ilişkilerini dengelemeye çalışıyor.

İSRAİL'İ ELEŞTİRMEKTEN KAÇINDI

Bununla birlikte, Pekin şu ana kadar “İran’a tam destek” içeren açıklamalardan kaçındı. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında yapılan son telefon görüşmesinde, İsrail’in İran’ın egemenliğini ihlal ettiğine dair bir ifade kullanılmadı. Aynı şekilde, ABD’ye yönelik doğrudan bir çağrı da yapılmadı. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin İsrailli mevkidaşıyla yaptığı görüşmede de benzer şekilde kınama ifadeleri yer almadı.

Uzmanlar, Çin’in diplomatik çözüm için bir arabuluculuk adımı atmadığını, bu nedenle İsrail tarafından bağımsız bir arabulucu olarak görülmediğini belirtiyor.

New York Times gazetesine göre, Çin savaşın çıkmasını istemiyor ama bundan taktiksel fayda sağlayabilir. Uzun soluklu bir çatışma, ABD’nin Asya’daki askeri varlığını Ortadoğu’ya kaydırmak zorunda bırakabilir. Bu da Çin’e Tayvan gibi bölgelerde daha fazla hareket alanı yaratabilir.

Çin’in Ortadoğu’daki bu krizden çıkaracağı derslerin, Tayvan’a yönelik olası bir askeri adımda belirleyici olabileceği değerlendiriliyor. Uzmanlar, yaşananların Pekin açısından sadece bir jeopolitik gelişme değil, aynı zamanda büyük bir sınav olduğu konusunda hemfikir.

wEd5XkBBaUeE7uhbxXyEAQ.jpg
 
Geri
Üst